8 Ağustos 2008 Cuma

Mecaz-ı Mürsel

Bir sözün benzetme amacı olmadan, başka bir söz yerine kullanılmasıdır. Düzdeğişmece de, eğretilmede olduğu gibi bir söz başka bir söz yerine kullanılır ancak, söylenen ile kastedilen arasında benzerlik ilişkisi yoktur.

Mecaz-ı mürsel şu biçimlerde yapılır:

a) Sanatçı söylenir, yapıtı kastedilir. Yani sanat­çı, yapıtı yerine kullanılır:
Sezen Aksu’yu dinlemekten hoşlanırım. Bugünlerde sürekli Orhan Pamuk’u okuyorum.
Bu örneklerde Sezen Aksu, şarkısı yerine; Orhan Pamuk da romanları yerine kullanılmıştır.

b) Ya iç söylenir, dışı kastedilir ya da dış söylenir içi kastedilir. Yani kimi örneklerde iç, dış yerine; kimi örneklerde de dış, iç yerine kullanılır:

İki tabak yedim, bir bardak içtim.

Bu örnekte tabak, yemek yerine; bardak, su yerine kullanılmıştır. Yani dış, iç yerine kullanılmıştır.

Üşürsün, sırtını çıkar.

Bu örnekte “sırt”, “elbise” yerine kullanılmıştır. Yani iç, dış yerine kullanılmıştır.

c) Ya parça söylenir, bütün kastedilir ya da bütün söylenir parçası kastedilir. Yani ya parça, bütün yerine ya da parçası bütün yerine kullanılır.
* Seyirci, stadyumu doldurdu.
* Genç kız, eline oje sürüyor.
.
Bu örneklerde “stadyum”, “tri bün” yerine; “el”, “tırnak” yerine kullanılmıştır. Yani bütün, parça yeri­ne kullanılmıştır.

* Yelken, rüzgarın önünde dans ederek ilerliyordu.
* Film beyazperdede gösterime girdi.
Bu örneklerde “yelken”, “gemi” yerine, “beyazperde”, sinema yerine kullanılmıştır. Yani parça, bütün yerine kullanılmıştır. J .^ ^

d) Eşya söylenir, insan kastedilir. Yani, eşya insan yerine kullanılır.

* Basınımızın etkili kalemlerindendir.
* Önlükler, ilkokulun bahçesine sevinç İçindeydi.

e) Yer söylenir, insan kastedilir:

Bizim köy çok dedikoducu.
Sınıf, dışarı çıktı.