Değişik ve Güzel Dosyalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Değişik ve Güzel Dosyalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Ağustos 2008 Pazartesi

Anayasa Madde 56

Anayasa Madde 56 – Herkes,sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.Çevreyi geliştirmek,çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir.

Araplarda futbol terimleri

Araplarda futbol terimleri


Vaziyyet-ül velvele ve isgal-i cemaatiyye ;
Seyircinin sahayı işgali

Krampon-ül bela-i şeytan :
İyi futbolcu (rakip takimdan)

Krampon-ül kabiliyye-i maasallah :
Iyi futbolcu (bizim takimdan)

Mühendis-i kürre-i hümayun :
Teknik direktör

Gaflet-ü dalaletiye :
Kendi kalesine atilan gol

Hiyanet-ül vatan-fir kayme :
Şike

Hakimiyyet-ül kürre :
Top kontrolü

Krampon-ül deccal-uryan-ül kayb-i kürre :
Futbolcunun topu kaybetmesi

Serdar-i kuvva-ül kürre :
Takim kaptani

Asakir-i milliye-i devleti Osmaniyye :
Türk milli takimi

Vaziyet-ül madara :
Tarihi fark

Hezimet-ül yarabbi sükür :
Serefli maglubiyet

Sut-ul minare :
Havadan atilan top

Zamane-i yekun-u kürre-i cihad :
Topun oyunda kaldigi süre (2 dakika)

Zamane-i fuzuliyye:
Bosa gecen zaman

Biserefiye-i tribün-ül sarih :
Acik tribün

Cihad-ül kuvva-i milliye :
Milli mac

Akibet-ül cihad ya seydi :
Uzatma dakikalari

Vaziyyet-ül hararet :
Karambol

Seyh-ül divan-ül kürre-i hümayun :
Futbol federasyonu başkani

Ulema-i rezil-i rüsva:
Spor yazari (veya skoru yazan)

Cihad-ül reis-i cumhuriyye:
Cumhurbaskanligi kupasi

Cihad-ül vezir-i azam:
Basbakanlik kupasi

Vaziyyet-ül kalaba ve istif ül balik-i numerra:
Numarali tribün

Muhafazzar-i kal'a:
Kaleci

Asakir-i muhafazza-ül satih :
Defans oyuncusu

Veled-i rüzigar:
Kanat oyuncusu

Asakir-i saha-ül merkeziyye:
Orta saha oyuncusu

Cihad-i vallah-ül azim:
Kavga

Müfreze-i krampon-ül bomba:
Golcüler

Reis-ül tekke-yi kurre-i hümayuniyye:
Klüp baskani

Gariban-i umumiyye:
Taraftar

Gariban-i gurbet:
Gurbetci taraftar

Mudr-i terbiyye-i bedeniyye ya sehr-i Istanbul:
Istanbul GSGM genel müdürü

Defterdar-i cihad-ül kürriye:
Hakem

Sancaktar-i hatt-ül saha:
Yan hakem

Sur-ül düttürü:
Hakem düdügü

Sükun-u mahser:
Yenilen gol sonrasi sessizlik

İsyan-i garibaniyye:
Kötü tezahürat

Tezahür-ü cümle-i cemaat:
Toplu tezahürat

Reis-i imam-i cemaatiyye:
Amigo

Ceza-i serriye aman yarabbi:
Penalti

Vaziyyet-ül hüzzam velakin Allahüm Rabbena ve Insallah vaziyet-i zafer-i kuvva-i aliye sehr-i Istanbuliyye :
1 gol Istanbul'da turu getirir mi ?

La havle ve la kuvveten:
Yenilen gol

Alllaaaaaahhhh:
Atilan gol

Darbe-i müstehcen:
Faul

Taaruz-u aleyküm selam:
Kontra atak

Cenazi-i mefta-i kürre:
Ölü top

Sut-ul hürriyet:
Frikik

Taaruz-u fevkal beser:
Mükemmel atak

Ferman-i kehribar:
Sari kart

Ferman-i ahmer:
Kirmizi kart

Taaruz-ul hasbinallah:
Ofsayt

Kabe-i hürriye-i hümayuniyyeh sahane:
Stadyum

Divan-i krampon-ül deccal-i üryan-ül mafis kaabiliyet:
Yedek kulübesi

Hareket-ül rabiya-il kusuriyye:
9 kusurlu hareket

Darbe-i mabad:
Teknik direktörün kovulmasi

İblis-i vesvese:
Basin

Harabet-i kürre-i feza:
Hava topu

Cinsiye-i defterdar-i cihatül kürriye na mümkün:
Ibne hakem

Krampon-ül deccal-u uryan:
Futbolcu

Akibet-ül hüzzam :
Elenme

Ahşap evlerin özelliklerini biliyor musunuz?

Ahşap evlerin özelliklerini biliyor musunuz?
 
*Ahşap yapılarda yasayanların fizyolojik ve psikolojik açıdan kendilerini
çok daha sağlıklı hissettiklerini?
 
*Ahşabın insanla birlikte soluk aldığını, romatizma, astım, böbrek
hastalıkları ve dolaşım bozuklukları üzerinde olumlu etkileri olduğunu?
 
*Japon deprem uzmanlarının, tüm dünyada depreme karsı en dayanıklı yapının
Osmanlı ahşap karkas sistemi olduğunu açıkladıklarını?
 
*1894 İstanbul depreminde, kalitesiz ahşap yapıların bile yıkılmadığını
yanlarındaki güzel, yeni ve demirle bağlanmış kagir yapıların tümüyle
yıkıldığını?
 
*ABD'deki konutların yaklaşık yüzde 90'inin ahşap olduğunu?
 
*şiddetli bir deprem sonrasında hasar gören betonarme bir yapının yıkılmak
zorunda olduğunu, hasar gören ahşap bir yapının ise kısa surede onarılıp,
tekrar icinde yaşanılabileceğini?
 
*Betonarme-karkas dışında kalan tüm yapım sistemlerinde, zaman icinde hasar
gören taşıyıcı elemanların, yapı tümüyle yıkılmadan onarılabildiğini, hatta
değiştirile bildiğini?
 
*Ahşap yapıların çok hafif olduğunu, kolay çökmediğini, çökse bile
icinde bulunanları öldürmediğini?
 
*Bir depremde, başlıca olum nedeninin yalnızca betonun ağırlığı olduğunu?
 
*Betonarmenin, ahşaba göre 5 misli, çeliğin 13 misli ağır olduğunu?
 
*Marmara ve Bolu depremlerinde ahşap yapılarda yasayanlardan hiç kimsenin
yaşamını yitirmediğini?
 
*Tarihten günümüze ulasan en güzel sarayların, tapınakların ve diğer
görkemli yapıların hiçbirinde beton kullanılmadığını ve binlerce yıldır
ayakta kaldıklarını?
 
*1225'te Renk Nehri'ne yapılan ahşap Basel Köprüsü’nün 1903 yılına dek 774
yıl hizmet verdiğini
 
*13'uncu ve 14'uncu yüzyıllarda yapılan, ahşap kolon ve çatıları olan
Kastamonu, Mahmut bey, Beyşehir, Eşrefoğlu ve Afyon Ulu camilerinin, özel
bir bakim yapılmaksızın 600-700 yıldır ayakta olduğunu?
 
*Dünyanın en büyük tarihi uç ahşap yapısından bir tanesinin, 100 metre boyu
ve sekiz katli bir binaya eşdeğer yüksekliğiyle tam 100 yıldır ayakta olan
Büyükada’daki Rum Yetimhanesi olduğunu?
 
*1790'da, ahşap kullanılarak ve hiçbir taşıyıcı eleman olmaksızın 108 metre
"açıklığa" ulaşıldığını, buğun bu açıklığın 250 metreye ulaştığını?
 
*Yangına dayanıklı olduğu için, dünyanın önde gelen mimarlarının
ahşabı çeliğe yeğlediklerini?
 
*Bir yangın sırasında, gerekli kesitin biraz daha büyüğü kullanıldığında,
dıştaki kömürleşen tabakanın iç ahşabın yanmasını geciktirdiğini?
 
*Bir yangın sırasında, çelik bir çatının 600 dereceden sonra çökme riskinin
belirdiğini ve 15 dakika icinde çökebileceğini buna karşılık ahşap bir
çatının ortalama 1 saat ayakta kalabildiğini ve bu yüzden insanların
canlarını kurtarma zamanlarının olduğunu?
 
*Ahşabı, yapı sektöründe kullanan ülkelerde ormanların küçülmediğini,
tersine bilimsel bir yaklaşım ve koruma anlayışı ile büyümekte olduğunu?
 
*ABD'lilerin, yasadığı topraklar üzerinde yalnızca 200 yıldır ev
yaptıklarını, Anadolu'da ise 10 bin yıldır geleneksel yöntemlerle ev
yapıldığını?
 
*ABD'lilerin, depreme karsı yasam güvenceleri için, Anadolu insaninin
binlerce yıldır tanıdığı, uyguladığı ve 1940'lara dek de sürekli
geliştirdiği ahşap-karkas yapı sistemini yaygın biçimde kullandıklarını?
 
*Buğun gerekli önlemler alınır, ahşaba dönülürse ve doğa da bize 20 yıl
"avans" verirse, Türkiye’nin tüm deprem riskinden 20 yıl içerisinde tümüyle
kurtulacağını?
 
 
 

Anekdotlar

Anekdotlar

1. Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir. Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa:

- `Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem` der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir:

- `Ben çekilirim.`


2. Bir toplantıda, bir genç Mehmet Akif` i küçük düşürmek ister:
- `Afedersiniz, siz veteriner misiniz?` Mehmet Akif hiç istifini bozmadan şöyle yanıtlamış:

- `Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?`


3. Sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemezlermiş. Bir gün eşi Sokrates`e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş. Bakmış kocası hiç bir tepki göstermiyor; bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış.

Sokrat, gayet sakin: - `Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağanak zaten bekliyordum` demiş.

4. Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık birbirlerini iğnelermiş. Bernard Shaw, bir oyununun ilk gecesine, Churchill`i davet etmiş ve davetiyeye de bir pusula iliştirmiş:

- `Size iki kişilik davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa.` Churchill, hemen cevap göndermiş:

- `Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu seyretmeye gelemeyeceğim. İkinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece de oynarsa.`

5. Bir gün Eflatun, talebelerinden birini kumar oynarken yakalamış ve şiddetle azarlamış. Talebesi:

- `İyi ama ben çok az bir paraya oynuyordum` diye itiraz edecek olunca Eflatun cevap vermiş:

- `Ben seni kaybettiğin para icin değil, kaybettiğin zaman için azarlıyorum.`


6. Meşhur bir filozofa:
- `Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz?` diye sorulduğunda:
- `Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan` demiş.


7. Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile` ye hasımlarından biri:
- `Efendim` demiş, `Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük degil mi?`

Galile: - `Doğru` demiş, `Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama,
seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?`


8. Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca,
Yavuz ona: - `Sen sır saklamayı bilir misin?` diye sormuş.
Vezir: - `Evet hünkarım, bilirim` dediğinde, Yavuz cevabı yapıştırmış: - `İyi, ben de bilirim.`

9..Bir şemsiye tamircisi, yazmış olduğu türleri incelemesi için Sheaksper'a gönderdiğinde, ünlü yazarın cevabı şu olur:

Dostum siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, sadece şemsiye yapın..


10 .Dostlarında biri, Fransız kralı 15. Lui' ye:Majesteleri, demiş. Akıl vergisi almayı hiç düşündünüz mü?
Hiç kimse budalalığı kabul etmeyeceğine göre, herkes böyle bir vergiyi seve seve öder.
Kral, alaylı alaylı gülerek:
Hakikatten enteresan bir fikir, cevabını vermiş. Bu buluşunuza karşılık,sizi akıl vergisinden muaf tutuyorum.


11.Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon' un bir muharebede tenkide kalkışıp parmağını harita üzerinde gezdirerek:
Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini zapdetmeliydiniz, gibi fikirler belirtmeye başlayınca, Napolyon:Evet, demiş. Onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım.


12.İdam edilmek üzere olan bir mahkuma:Diyeceğin bir şey var mı? diye sorduklarında: Bu bana iyi bir ders oldu!!


13.Sultan Alparslan 27 bin askeriyle bizans topraklarında ilerlerken, keşife gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor, der.
Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der: Biz de onlara yaklaşıyoruz.


14.Bir filozofa sormuşlar: Şansa inanır mısınız?
Filozof : Evet, yoksa sevmediğim insanların başarısını neyle açıklardım


15.Sokrat Ölüme mahkum edildiğinde, eşi:Haksız yere öldürülüyorsun, diye ağlamaya başlayınca,
Sokrat:Ne yani, demiş. Birde haklı yere mi öldürülseydim!


16.Churchill, avam kamarasında konuşurken, muhalif partiden bir kadın milletvekili, Churchill` e kızgın kızgın şöyle seslenir:
- `Eğer, karınız olsaydım, kahvenizin içine zehir karıştırırdım.`
Churchill, oldukça sakin kadına döner ve lafı yapıştırır: - `Hanımefendi, eğer karım siz olsaydınız, o kahveyi seve seve içerdim.`

Anekdotlar

1. Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir. Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa:

- `Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem` der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir:

- `Ben çekilirim.`


2. Bir toplantıda, bir genç Mehmet Akif` i küçük düşürmek ister:
- `Afedersiniz, siz veteriner misiniz?` Mehmet Akif hiç istifini bozmadan şöyle yanıtlamış:

- `Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?`


3. Sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemezlermiş. Bir gün eşi Sokrates`e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş. Bakmış kocası hiç bir tepki göstermiyor; bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış.

Sokrat, gayet sakin: - `Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağanak zaten bekliyordum` demiş.

4. Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık birbirlerini iğnelermiş. Bernard Shaw, bir oyununun ilk gecesine, Churchill`i davet etmiş ve davetiyeye de bir pusula iliştirmiş:

- `Size iki kişilik davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa.` Churchill, hemen cevap göndermiş:

- `Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu seyretmeye gelemeyeceğim. İkinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece de oynarsa.`

5. Bir gün Eflatun, talebelerinden birini kumar oynarken yakalamış ve şiddetle azarlamış. Talebesi:

- `İyi ama ben çok az bir paraya oynuyordum` diye itiraz edecek olunca Eflatun cevap vermiş:

- `Ben seni kaybettiğin para icin değil, kaybettiğin zaman için azarlıyorum.`


6. Meşhur bir filozofa:
- `Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz?` diye sorulduğunda:
- `Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan` demiş.


7. Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile` ye hasımlarından biri:
- `Efendim` demiş, `Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük degil mi?`

Galile: - `Doğru` demiş, `Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama,
seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?`


8. Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca,
Yavuz ona: - `Sen sır saklamayı bilir misin?` diye sormuş.
Vezir: - `Evet hünkarım, bilirim` dediğinde, Yavuz cevabı yapıştırmış: - `İyi, ben de bilirim.`

9..Bir şemsiye tamircisi, yazmış olduğu türleri incelemesi için Sheaksper'a gönderdiğinde, ünlü yazarın cevabı şu olur:

Dostum siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, sadece şemsiye yapın..


10 .Dostlarında biri, Fransız kralı 15. Lui' ye:Majesteleri, demiş. Akıl vergisi almayı hiç düşündünüz mü?
Hiç kimse budalalığı kabul etmeyeceğine göre, herkes böyle bir vergiyi seve seve öder.
Kral, alaylı alaylı gülerek:
Hakikatten enteresan bir fikir, cevabını vermiş. Bu buluşunuza karşılık,sizi akıl vergisinden muaf tutuyorum.


11.Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon' un bir muharebede tenkide kalkışıp parmağını harita üzerinde gezdirerek:
Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini zapdetmeliydiniz, gibi fikirler belirtmeye başlayınca, Napolyon:Evet, demiş. Onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım.


12.İdam edilmek üzere olan bir mahkuma:Diyeceğin bir şey var mı? diye sorduklarında: Bu bana iyi bir ders oldu!!


13.Sultan Alparslan 27 bin askeriyle bizans topraklarında ilerlerken, keşife gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor, der.
Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der: Biz de onlara yaklaşıyoruz.


14.Bir filozofa sormuşlar: Şansa inanır mısınız?
Filozof : Evet, yoksa sevmediğim insanların başarısını neyle açıklardım


15.Sokrat Ölüme mahkum edildiğinde, eşi:Haksız yere öldürülüyorsun, diye ağlamaya başlayınca,
Sokrat:Ne yani, demiş. Birde haklı yere mi öldürülseydim!


16.Churchill, avam kamarasında konuşurken, muhalif partiden bir kadın milletvekili, Churchill` e kızgın kızgın şöyle seslenir:
- `Eğer, karınız olsaydım, kahvenizin içine zehir karıştırırdım.`
Churchill, oldukça sakin kadına döner ve lafı yapıştırır: - `Hanımefendi, eğer karım siz olsaydınız, o kahveyi seve seve içerdim.`